Bugun...


Yüksel YENİ

facebook-paylas
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL DEĞİŞKEN ANAYASA
Tarih: 07-04-2024 13:53:00 Güncelleme: 07-04-2024 13:53:00


ANAYASA NEDİR?

ETİMOLOJİK TETKİK

Anayasa derken sahi biz ne diyoruz?

Yasa ne demek? Tüzük ne demek?

Niye Anatüze değil? Niçin Anayasa?

Dünyada ne anlama geliyor? Bizde Nasıl Anlaşılıyor?

Osmanlı Toplumundaki Anlamı neydi? Türkiye Cumhuriyetindeki Anlamı ne oldu?

Anaysa adı ile kastedilen mana ve mefhumun ne olduğunu etimolojik açıda tetkik edip bu toplumda derinliği olan kamusal davranış kültümüze sirayet edecek Anayasa yerine etimolojik derinliği olan yeni bir kelime teklif edilirse tercih edermiyiz?

Yani anayasa nedir ne olmalıdır. Ne değildir. Ne olmamalıdır

Yasa kelimesi Moğolca “yasağ” kelimesinden gelir. Türkçe de kullandığımız “yasak” kelimesi ile aynı köken ve aynı anlamı taşır.

Uydurukça bir kelime olan yasa sözcüğü dil devrimi çerçevesinde Türk dil kurumu tarafından üretilen bir kelime olup bizzat Atatürk'ün direktifleriyle 28 Eylül 1934'ten itibaren her gün gazetelerde yoğun olarak kullanılmak suretiyle literatüre sokulmuştur.

Ana kelimesi ise buradaki kullanımı ile temel, esas, asli anlamlarına gelir. Çocuk nasıl anadan doğuyorsa yasalarda bu yasadan doğar anlamında Anayasa kelimesi oluşturulmuştur.

Yasa kelimesinin yasak kelimesiyle ayni etimolojiye sahip olduğu düşünülürse Anayasa kelimesi etimolojik olarak Temelyasaklar, Anayasaklar gibi sığ bir anlam taşımaktadır.

Anatüze diye bir uydurukça kelime daha kullanılmıştır. TDK hukuk anlamı verdiği ve tüze diye uydurduğu bu kelimenin başına ana öneki getirilerek oluşturulan bu uydurukça kelime meşhurlaşamamış anayasa diye uydurulan kelimenin şansı yaver gitmiş galat-ı meşhur olarak dilimize sokulmuştur.

Avrupa dillerinde Latince kökenli Constitution kelimesi anayasa kelimesi yerine tercih edilmiştir. Bu kelime “oluşturmak, teşkil etmek, meydana getirmek, kurmak, tesis etmek” anlamlarına gelmektedir. Constituere fiili Latincede “com” öneki ve “statuere” fiilinden oluşmuştur. Com (cum) Latincede; ortaklık, birliktelik anlamında önektir. Statuere fiili ise; “sta” kökünden gelip, koymak, yerleştirmek, teşkil etmek, sabitlemek, durdurmak anlamına gelmektedir. Konuşma dilindeki bu anlamı yanında hukuk dilinde imparatorun emirnamelerini ifade etmek için kullanılır

Batı dillerinde İngilizce constitution, İtalyanca constituzione, İspanyolca constitucion, Rusçada kонституция, olarak devletin teşekkül dayanağı manasıyla bu terim kullanılmaktadır. Almanca bu kavram yanısıra “ver” bakmak ve “fassung” metin bileşik kelimesi şekliyle “bakılacak metin” anlamında Verfassung , Felemenkçede ise “kanun dayanağı” anlamında grondwet  kelimeleri de kullanılmaktadır.

İlginç tir ki; Türkçede anayasaklar anlamına gelen Anayasa kelimesi tercih edilirken Arapçada ise anaserbestiler anlamına gelen “dustur” kelimesi tercih edilmiştir. Arapçada anayasa yerine kullanılan kelime farsça kökenli olup arapçaya geçmiş olan destur; el alma, izin ruhsat anlamına gelen kelimenin çoğulu olan dustur kelimesidir. Bir başka ilginçlik ise Arapçada farsça kökeni bir kelime tercih edilmişken Farsçada anayasa yerine dustur kelimesi değil Osmanlının kullandığı Arapçaya latinceden geçmiş canon kelimesinden üretilen Arapça terkipli Kanun-i Esasi kelimesi tercih edilmiştir.

Osmanlıcada kullanılan ve ilk anayasa olarak kabul edilen Kanun-i Esasi için kullanılan bu terim, büyük çekişme hatta çatışmaların ardından Sadrazam Mehmet Sait Paşa'nın önerisi ile kabul edilmiştir. Hukuk-i Esasi değil kanuni esasi ifadesinin tercihi bilinçli bir tercihtir. Zira hukuk başka kanun başka anlama gelir.

Hukuk yaratılmışların ayrılmaz parçası olan ve varoluşuyla bütünleşmiş özgün halidir. Kanun ise bu hukuku tarif veya tasniftir. Hukuk yer çekimi gibi tabiatın ayrılmaz parçasıdır. Kanun ise yerçekimi kanunu gibi var olanı tariftir.

Kanun-i Esasi hukukların sürdürülebilirliğinin temel ölçütü anlamında kullanılan bir terimdir. Almanların bölünmüş almanya birleşinceye kadar verfassung yerine tercih ettikleri Grundgesetz; temel kanun anlamındaki kullanım tercih edilmiştir.

Kanuni Esasi 1876 da oluşan Mithat Paşa Başkanlığındaki bir komisyon tarafından hazırlanırken 1868 den beri Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında çalışan Mecelle komisyonu 1876 da çalışmalarını tamamlamış ve Mecelle-i Ahkamı Adliye adıyla kabul edilmiştir. Kanun-i Esasi mecelleyi kabul eden bir isimdir.

Mecelle-i Ahkâmı Adliye adalet teşkilatının verdiği hükümlerin derlendiği ciltlendiği anlamında bir kavramken Kanun-i Esasi; Mecelledeki hükümlerin nasıl işlevselleşeceğinin ölçütleri gibidir. Bir yönü ile devlet teşkilatını ve devletin organlarını düzenlerken diğer yönüyle mecelledeki hükümlerin işleyişini sürdürmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında Kanun-i Esasi hukukun esaslarını değil batılı anlamda Constitution kelimesinin karşılığı olarak devletin organlarının işleyiş kurallarını vurgulamak için seçilmiş bir kavramdır.

Constitution kelimesinin tam karşılığı 1921 yılında kabul edilen Teşkilat-ı Esasi kavramıdır. Devletin teşekkülünün esaslarını ifade eden bu kavram hukukun temeli değil örgütlenmenin temeli olarak kullanılmış ve batı dillerindeki Constitution kelimesinin taşıdığı anlamı taşıyan en doğru tercih olmuştur.

1924 Teşkilat-ı Esasi Kanunu ifadesi ise Fransızların droit constitutionnel ve İngilizlerin constiutional law diye o günlerde kullandıkları kavramları yansıtmaktadır.

10 Ocak 1945’de ve 24 Aralık 1952’de yapılan değişikliklerle Teşkilat-ı Esasi'nn dili üzerinde değişikliklere gidilmiş. Anayasa kelimesi bu süreçte teşkilatı esasi kelimesi yerine tercih edilmiştir. Bu ad değişimi ile aslında sadece ad değil muhteva da değişmiştir. Anayasanın metni de ruhu da değişmiştir. Alaturka olmaktan çıkıp Alafranga bakışa bürünmüştür.

Devletin kurucu metni olan ve devletin örgütlenme esaslarını içeren bu metin toplumun tüm yaşam ayrıntısını dizayn iddiasında olmamış hatta toplumun yaşam ayrıntısına uygun olarak tevletin teşekkülünü teşkilatlanmasını esas almıştır.

Ancak Teşkilatı Esasi yerine Anayasa kelimesinin kullanımıyla birlikte ana yasa(k) ları saptayıcı ve tüm yasa(k)ların meşruiyetini kendisinden aldığı ve de darbe yolu ile darbeciler tarafından halka dayatılan darbe dışı değiştirilmesi imkansız seviyesinde zorlaştırılan bir metin olarak Anayasa kavramı şekillenmiştir.

Bu etimolojik değerlendirmelerden sonra ifade etmeliyim ki; Anayasa ile ilgili yapılacak ilk öneri Anayasa kelimesinin değiştirilmesi önerisi olmalıdır.

            Bu adla anılan anayasa kavramı bir derinlik taşımadığından bu uydurukça köksüz kelimelerle yapılacak yeni metnin toplumda derinlemesine bir içselleştirme bulamayacağı ana yasaklar belirleme özgürlükleri sınırlama dışında hiçbir anlam içermeyecektir.

            Kurucu meclisin aklına dönmeliyiz. Küresel farkındalığın entelektüel birikimin toplumsal karşılığın ve varoluş mücadelemizin öncüsü olan birinci meclis zabıtları hükümet programları ve uygulamaları, gizli yada kayıp olan metinler incelenirse görülecektir ki sadece silahla küresel işgal güçlerine meydan okunmuyor. Alaturka bir bakışla işgalci küresel örgütlenme modellerine müktesebatına karşıda meydan okunmuştur.

            Bu gün toplumumuzun her ferdinin siyasamızın tüm partilerinin istisnasız birleştiği şey Anayasa değişmelidir. Ancak ne olmalıdır noktasına gelindiğinde ise aynı partinin iki vekilinin bile mutabık kalacağı bir metin oluşturulamamaktadır.

Alafranga bakışla bu toplumun mutabık kalacağı tek doğru yoktur. Çünkü Alafranga bakış asimile edicidir. Tanıyıcı değil tanımlayıcıdır. Bu bakışla yaklaşan her fraksiyondan tüm siyasetçiler kendilerini avantajlı rakiplerini dezavantajlı kılacak arkadan dolanma taktikleri ile olaylara yaklaşmaktadır. Halbuki Alaturka bakış kimseyi tanımlamaz tanır. Sen şöyle ol yada seni şu şekle sokacağım ajandası ile asimile taktiği dejenere, deformasyon hamlesi yapmaz. Herkesi kendisi olarak kabullenir herkesin teşrii-icrai-kazai açıdan kendi fıkhına göre yaşamasını modeller. İşte bu entegrasyon modeli birinci meclisin zihin yapısıdır. Bu zihin yapısı alaturkadır. Alaturka zihnin ürünü olan küresel tek devlet kurucu metin 1921 Teşkilatı Esasi’dir.

Bir örnek: Birinci meclis devleti örgütlerken icra vekilleri oluşturuyor. Adliye ve Mezâhip vekaleti adıyla oluşturulan bu gün ki anlamıyla bakanlık var. Adalet işleri ve Mezhepler bakanlığı. Bu ne demek biliyormuyuz? Katolik, Ortodoks, Anglikan, Protestan , ezidi, nuseyri Süryani hatta Mecusi bu coğrafya da kim varsa işte o kendi mezhep fıkhına göre yaşayacak. Medeni hukuka, ticaret hukukuna, ceza hukukuna konu olan ne varsa her şeyi  herkes kendi mezhep fıkhına göre yaşayacak düzenleyecek. Farklı mezheplerden insanların ilişkilerinde ise akştlerinde belirledikleri fıkıh geçerli olacak.  Hayatın bu olağan akışı içerisinde süren ilişkilerde birisi muayyen olan bu fıkhının kuralına uymaz da adaletsizliğe kalkışırsa işte o zamanda adliye deveye girecek o fıkhının gereğini yapmayana yap diyecek. Adliye ve mezahip nezareti herkese tek bir hukuk dayatan alafranga modelde olamaz.

Kurucu meclisin aklı bu gün akıl tutulması yaşayan siyasetimizin kurtuluş aklıdır. Kurucu meclisin aklına dönüp ne 24 ne 61 ne de 82 anayasalarını değil 1921 Teşkilatı Esasi’yi ilk metin kabul ederek özünü bozmadan o gün olmayan bu gün ortaya çıkan yada o gün fiilen uygulanırken bu gün deforme edip bozup yozlaştırdıklarımızı, yahut ortaya çıkan yeni şeyleri Alafranga bakışla değil Alaturka duruşla yeniden düzenlemeliyiz.

Anayasa değişikliği denince herkesin tamam dediği ama ayrıntıya girildiğinde 1982 Anayasası gibi bir deli gömleği üzerinde tartışma ve görüşmelerin sürdürüldüğü bir ortamda mutabakat doğmaz. Bu anlamıyla bir mutabakat aranıyorsa işe ilk önce o işin adını koymakla başlamalıyız. Anayasa kelimesi yerine Kurucu Meclis’in Kurucu Metni olan Teşkilat-ı Esasi ismini tercih etmeliyiz.

Teşkilatı Esasi bir dogma değildir. Anayasa değişikliği gerektirmeyen değişken anayasadır

Not:

Ama çok önemli bir NOT:

Kurucu Meclisin Aklı ile Hazırlanan Teşkilatı Esasi; Teşkilatı Esasi kanunu,  Halkçılık Programı Ve Hükümet Beyannamesi şeklindeki birbiriyle bütünleşik üç metini havidir. Unutulmamalıdır.



Bu yazı 4233 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI