Bugun...


Nursi ÜNALAN

facebook-paylas
Şeytan ve Şeytanlaşmış İnsanlar
Tarih: 17-05-2025 15:34:00 Güncelleme: 17-05-2025 15:34:00


İslam’a göre, şeytan (İblis), Allah’a isyan etmiş, O'nun emirlerine karşı gelmiş ve bu yüzden ebediyen lânetlenmiş bir varlıktır. Allah insanı yarattığı zaman, ona secde etmesini istemiştir. Ancak şeytan, kibirlenerek secde etmeyi reddetmiş ve Allah’a karşı gelmiştir.

Şeytan, ateşten yaratılmış olan cinlerdendir. Bazı yanlış anlamalara açıklık getirmek gerekir ki şeytan melek cinsinden bir varlık değil, meleklerden farklı olarak özgür iradeye sahipti. Allah, insanları yaratmadan önce, meleklerden Adem’e (as) secde etmelerini istemişti, ancak şeytan bunu reddetti. O, insanı aşağı görerek secde etmeyi kabul etmedi ve şöyle dedi: "Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın, ben ondan üstünüm." (Sad: 38/76)

Bu isyan sonucu, şeytan Allah tarafından ebedi olarak lanetlendi. Ancak Allah ona bir mühlet tanıdı ve şeytan, insanları Allah’a isyan etmeye teşvik etmek için dünyada serbest bırakıldı.

Şeytanın İnsanlara Karşı Düşmanlığı

İslam’a göre, şeytanın amacı insanları doğru yoldan sapıtmak, onları Allah’tan uzaklaştırmak ve onları kötülük yapmaya teşvik etmektir. Şeytan, insanları günah işlemeye yönlendirmek için çeşitli yollarla vesvese verir, insanların zayıf noktalarından faydalanarak onları saptırmaya çalışır. Ancak şeytanın hiçbir yaptırım gücü yoktur. Yani insanları zor ve zorbalıkla Allah’ın yolundan saptırmaz. Sadece vesvese verir ve insan hevâ, heves ve nefislerinin yönlendirmesiyle şeytanın yoluna girmiş olurlar.

Şeytan, insanların kalplerine vesvese verir ve onları kibir, öfke, haset, isyan gibi kötü duygularla doldurur. Kur'ân’da şeytan, "insanın en büyük düşmanı" olarak tanımlanmıştır. Şeytan, insanları Allah’tan uzaklaştırmak, kötü alışkanlıklar edinmelerini sağlamak ve günah işleme konusunda cesaretlendirmek için sürekli bir çaba içindedir. Bu tür kötü duyguları empoze eden insanlar ise bir nevi “insî şeytanlar” (insan cinsi şeytanlar) olarak tanımlanabilir.

Şeytana Karşı Korunma

İslâm’da, şeytana karşı korunmak için Allah’a sığınmak, zikir yapmak, duâ etmek, doğru yolda kalmak ve İslâm'ın emir ve yasaklarına uygun bir yaşam sürmek önemlidir. Özellikle her gün düzenli olarak okunan "Euzübillahimineşşeytanirracîm" (Kovulmuş olan Şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım) duâsı, şeytanın vesveselerinden korunmak için önemli bir duâ olarak kabul edilir. Bununla birlikte “Muâvezeteyn” diye adlandırılan “Felak ve Nâs” Surelerinin günlük olarak okunması da mânevî olarak giyilen bir zırh olarak kabul edilir.

Sonuç olarak, İslâm'a göre şeytan, Allah’ın emirlerine isyân etmiş ve insanları saptırmak için her fırsatı değerlendiren bir varlıktır. Ancak, Allah’a sığınarak ve doğru yolda kalmakla, şeytanın kötü etkilerinden korunmak mümkündür.

Kur'ân'da şeytan, insanın en büyük düşmanı olarak tanıtılır. Örneğin, Kur'ân'ın " Kuşkusuz şeytan sizin düşmanınızdır. Öyleyse siz de onu düşman edinin. O kendisine uyanları alevli ateşin halkından olmaya çağırır." (Fâtır Suresi 6. Âyet) âyetinde şeytanın insana olan düşmanlığı açıkça ifade edilmiştir. Şeytan, Allah’a isyân ettikten sonra, insanları da Allah’a isyân etmeye teşvik etmiş, onları sapkın yollara yönlendirmek için çeşitli yöntemler kullanmıştır.

Şeytanın insanlara olan düşmanlığı şu şekilde özetlenebilir:

Yanıltma ve Vesvese: Şeytan, insanlara doğruyu yanlış, yanlışı doğru göstererek onları aldatmaya çalışır. İnsanların zayıf noktalarından yararlanarak onlara vesvese verir, düşüncelerini karıştırır ve onları kötü yollara sürükler.

Arzulara ve Hırslarına Esir Eder: Şeytan, insanların kötü arzularını ve hırslarını kullanarak onları kötü eylemlere yönlendirir. Örneğin, kibir, öfke, israf gibi olguları körükler.

Allah'a İsyân ve İnkâr: Şeytan, insanları Allah'ın emirlerine karşı isyâna teşvik eder. Onları günaha sokmak ve Allah'tan uzaklaştırmak için sürekli bir uğraş içindedir. Bununla ilgili çok çarpıcı bir âyet-i kerime vardır: “Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıkların durumu, tıpkı şeytanın durumu gibidir. Şeytan insana: “İnkâr et, nankörlük et” der. İnkâr edip nankörlük edince de: “Benim seninle ilgim yok, senden uzağım. Ben, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah'tan korkarım.” der.” (Haşr: 59/16).

İçsel Çatışmalar: Şeytan, insanların iç huzurunu yok etmek için ruhsal ve duygusal gel-gitlerle iç dünyasını karartır. İnsanın ruhsal ve mânevi huzurunu bozmak, kalbinin kararmasına sebep olmak amacıyla çalışır.

İslam’a göre, şeytanın insanlara bu düşmanlığını alt etmenin yolu, Allah'a sığınmak, ibadet etmek ve şeytanın vesveselerine karşı uyanık olmaktır. Ayrıca duâ etmek, Kur’ân-ı Kerim okumak ve zikir gibi mânevi pratikler de önerilmektedir.

Şeytanın insanları saptırmak ve onları kötü yollara yönlendirmek için kullandığı hileler, İslâm inancında detaylı bir şekilde anlatılmıştır. İşte şeytanın kullandığı bazı hileler.

Vesvese Verme: Şeytan, insanın kalbine ve zihnine kötü düşünceler sokar, onları korkutmaya ya da umutsuzluğa düşürmeye çalışır. Özellikle ibadetlerde, günah işleme düşüncesinde ve Allah'a karşı şüphe uyandırmaya yönelik vesveseler verir. Hele daha önce günah işlemişse onu tevbeden uzaklaştırmak için de çeşitli vesveseler verir. Halbuki Allah tevbe edenlerin tevbesini kabul eder, günahlarını bağışlar.  “De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."  (Zümer, 39/53).

İyi İşleri Küçük Gösterme: Şeytan, insana iyi bir işi yapmayı gereksiz ve önemsiz gösterir. Mesela, ibadetler, sadaka vermek ya da başkalarına yardımcı olmak gibi eylemleri küçümseyerek kişinin bunları yapmasını engeller. Binbir bahaneyi nefse empoze eder ve tam yapmak istediği anda da erteletir.

Günahları Güzelleştirme: Şeytan, kötü davranışları cazip hale getirmeye çalışır. Günahların, zevkli ve keyif verici olduğunu, bir kez yapmanın bir şey ifade etmeyeceğini insana imâ eder. Bu şekilde insanları günaha sokmaya çalışır.

İsyânı ve Küfrü Gizlemek: Şeytan, insanları Allah’a isyân etmeye ve küfre yönlendirmeye çalışırken, bunu genellikle fark ettirmeden yapar. İnsanı önce küçük günahlarla, sonra da daha büyük isyânlara yönlendirir.

İçsel Çatışmalar ve Şüpheler Uyandırma: Şeytan, insanın kalbine şüphe düşürerek manevi huzuru bozar. Özellikle Allah'ın varlığı, dinin doğruluğu ve ahiret hakkında aklına sürü ile şüphe sokar.

Kibir ve Gurur: Şeytan, insanları kibirli ve gururlu yaparak, onları alçakgönüllü olamaktan ve tevazu göstermekten uzaklaştırır. Kişiye, kendini diğer insanlardan üstün görme hissi verir. Bu aynı zamanda şeytanın en büyük özelliğidir. İlk defa Hz. Âdem (as)’e karşı kendisi kibirlenmiştir. Yani gurur ve kibir şeytanın en belirgin özelliğidir ve bu tür duygularla hareket eden insanlar da bir nevi “insî şeytan” diye tabir edilen “şeytanlaşmış insanlar” olarak değerlendirilebilir.

Tembellik ve İhmal Hastalığı: Şeytan, insanları ibadetlerden ve hayır işlerinden uzaklaştırmak için tembellik duygusunu güçlendirir. İnsanı, sürekli erteleme ve "şimdi değil, sonra yaparım" düşüncesine sürükler.

Faydalı Zamanı Boşa Harcama: Şeytan, insanları vakitlerini boş işler ve israfla geçirmek için kışkırtır. İnsanları sürekli eğlencelere, boş sohbetlere ve dünyevi arzulara yönlendirir. Özellikle günümüz gençlerini zamanlarının; yani ömürlerinin en değerli anlarını boş ve faydasız internet oyunları ile hebâ etmeye yönlendirir. Özellikle bunalımlara sürükleyen sanal kumar ve oyunlarla uçurumlara ve bataklığa sürükler.

Aşk ve Cinsellik Üzerinden Bataklığa Sürükler: Şeytan, insanların cinsel arzularını kontrol etmekte, haram ilişkiler ve fuhuş gibi şeylere yönlendirmekte çok etkilidir. Bu işin ustasıdır adeta. Bu şekilde insanları mânevi kirlenmeye itmeye çalışır. En büyük tuzaklarından biri de budur. Hem insanları, hem aileyi yok etme yolunda kullandığı en büyük silahlarından biridir.

İkilik ve Fitne Çıkarmak: Şeytan, insanlar arasında kin, düşmanlık ve fitne çıkarmak için çalışır. Aileleri, arkadaş gruplarını veya toplulukları birbirine düşürerek, toplumun huzurunu bozar. Burada da önceliği karı-koca arasını bozmak, aileyi dağıtmaktır.

Allah’a İsyânı Küçük Adımlarla Başlatma: Şeytan, büyük isyânlar yerine küçük hatalarla işe başlar. Önce küçük bir yalan, sonra başka küçük bir günah, derken kişi daha büyük günahlara sürüklenir ve sonucunda kişiyi Allah’ı inkâra kadar sürükler.

Allah'ın Rahmetinden Umudu Kaldırma: Şeytan, insana Allah’ın affedici olmadığı ve ona tevbe etmenin imkânsız olduğu hissini verebilir. Bu, kişiyi umutsuzluğa sürükler. Hâlbuki yukarıdaki âyette de geçtiği gibi Allah kullarını asla yalnız bırakmaz, şeytanın boyunduruğuna girmemesi için her türlü uyarıyı yapar. “Sadece kâfirler Allah’ın rahmetinden ümidini keser.”

Hakkı Görmezden Gelme: Şeytan, insanlara doğruyu bildikleri halde görmezden gelmelerini, itaatsizliği sürdürmelerini ya da başkalarına hakaret etmelerini telkin eder. “Boş ver, sana ne, dünyayı sen mi kurtaracaksın, bu işler sana mı kaldı..” gibi vesveselerle insanları vurdumduymazlığa, nemelazımcılığa yönlendirir.

Şeytanın hile ve tuzakları o kadar çok ki anlatmakla bitmez. Bunlardan sadece belli başlı bazılarını zikretmeye çalıştık.

Şeytanın bu hilelerinden korunmanın yolu ise: Allah’a sığınmak, sürekli duâ etmek ve İslâm’a uygun bir hayat yaşamaya çalışmaktır. Şeytanın tuzaklarına düşmemek için bilinçli olmak, imanı kuvvetlendirecek iyi işler yapmak ve mânevi yönden donanımlı olmakla mümkündür. Yoksa herkes bir şekilde şeytanın hazırladığı o görünmez tuzaklara düşebilir Allah muhafaza.

İşin başka tehlikelei bir boyutu ise Şeytanlaşmış insanlardır.

İnsanın kalbinin ve ruhunun şeytana benzer bir şekilde kötü niyetlerle kirlenmesi, doğru yoldan sapması anlamına gelir. Böyle insanlar, Allah’ın emirlerine karşı gelir ve şeytanın saptırıcı etkileriyle hareket ederler. Şeytanlaşmış insanlardan kastedilen, genellikle insanî değerlerden ve ahlâki ilkelerden uzaklaşmış, başkalarına zarar veren, kötülük yapan kişilerdir. İslam'da şeytanlaşmış insanlarla ilgili çeşitli tanımlar ve özellikler vardır. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz:

Kötülükte Israr Etme: Şeytanlaşmış insanlar, Allah’ın emirlerine aykırı şekilde sürekli kötülük yaparlar. İslâm’ın temel ilkelerine, ahlâka ve insan haklarına zarar veren eylemlerden kaçınmazlar. Bu kişiler, yanlışın ne olduğunu bile bile, kötülük yapmaktan geri durmazlar.

Günahları Güzel Gösterme: Günahları başkalarına cazip gösterebilirler. şeytan insanların kalplerine kötülükleri sevdirir, onları günahları işlemek konusunda cesaretlendirir. Bu kişiler, aynı şekilde başkalarını da kötü davranışlara teşvik ederler.

İnsanlara Zarar Verme: Şeytanlaşmış insanlara özgü bir diğer özellik, başkalarına zarar vermekten zevk almalarıdır. İslâm, başkalarına zarar vermeyi, onları küçümsemeyi, haksızlık yapmayı yasaklamışken bunlar başkalarını aldatmak, haksız yere onların haklarını ihlal etmek gibi eylemleri sorgusuzca yapabilirler.

İnsanlık Değerlerinden Uzaklaşma:  İnsanî değerler, adalet, merhamet, sevgi ve saygı gibi temel erdemler onlar için bir anlam ifade etmez. Sadece kendi çıkarları ön plandadır.

Gurur ve Kibir: Şeytan, Allah’a isyân ettiği zaman, gurur ve kibir nedeniyle bunu yapmıştı. Aynı şekilde, şeytanlaşmış insanlar da kibirlidir. Başkalarını küçümseme, kendilerini üstün görme gibi tutumlar sergilerler. Bu, insanın şeytana benzemesi anlamına gelir ki bu şeytanın en belirgin özelliğidir.

İsyân ve İnkâr: Şeytan, Allah’a isyân etmiş ve O’nun emirlerine karşı gelmiştir. Şeytanlaşmış insanlar da benzer şekilde, Allah’ın emirlerine, dini kurallara karşı isyân edebilir, inkârcı bir tutum sergileyebilirler. Allah’ın varlığına, ahirete veya dinin diğer temel prensiplerine karşı açıkça bir inançsızlık sergileyebilirler ve başkalarını da aynı şeyleri yapmaya çağırırlar.

Fitne Çıkarmak: Şeytan, insanları birbirine düşürmek, fitne ve fesat çıkarmak için sürekli çalışır. Şeytanlaşmış insanlar da toplumu bölmeye, insanları birbirine düşürmeye yönelik davranışlar sergileyebilirler. Aralarındaki birlik ve huzuru bozmak, kin ve nefret tohumları ekmek onlar için bulunmaz bir zevktir.  

İçki, Kumar ve Diğer Haramları Yüceltme: Şeytanlaşmış insanlar, haramları meşru göstermeye çalışırlar.  İçki, kumar, fuhuş gibi büyük haramların başında yer alan davranışları savunur ve bunları toplumda yaymaya çalışırlar. Hatta bunları çağdaşlığın birer göstergesi gibi lanse ederler.

İki Yüzlülük ve Riyâ. Şeytanlaşmış insanlar, başkalarına zarar verirken, aynı zamanda onları aldatmak için masum ve dostça bir tavır içinde olurlar. Göstermelik yaptıkları bazı iyilikleri ise sadece gösteriş ve daha çok insanı kandırmanın aracı olarak gerçekleştirirler..

Ahlâksızlık: Ahlâki değerlerden uzaklar.  Ahlâki normlar onların belirlediği kriterler çerçevesinde şekillenir. Aileye, arkadaşlığa, toplumsal bağlara sadık olmadıkları  gibi toplumun değer yargılarını bozmak için ellerinden geleni yaparlar. Var olan güzel ahlâk örneklerini yok edemeyeceklerini bilirlerse bu kez de içlerini boşaltır, dejenere ederler.

İyiliğe Engel Olma: Şeytan, insanların iyilik yapmalarını engellemeye çalışır. Şeytanlaşmış insanlar da başkalarına yardım etme, iyi işler yapma konusunda engeller koyarlar, insanları iyi ve güzel, faydalı  davranışlardan caydırırlar.

Allah’ın Rahmetinden Umut Kesmek:  Şeytanlaşmış insanlar, başkalarına Allah’ın rahmetinin ulaşmayacağı ve insanların asla affedilmeyeceği gibi bir düşünceyi aşılayabilirler. Bu tuzakla insanların hatalarından, günahlarından dönmelerinin önüne engel ve set koyarlar.  Halbu ki sadece şeytanlar ve kâfirler Allah’ın rahmetinden umut keserler.

 

İslam'a göre, şeytanlaşmış insanlar kötü niyetlerle hareket etseler de, onların değişmeleri mümkündür. Ne kadar kötülük yapmış olurlarsa olsunlar, ne kadar günah işlemiş olurlarsa olsunlar kıyamete kadar Allah’ın tevbe kapısı ardına kadar açıktır ve tevbe ettikleri, yanlıştan döndükleri takdir de Allah’ı affedici olarak bulacaklardır. Tevbe etmek, doğru yola yönelmek ve kalpten pişmanlık duymak, şeytanlaşmış kişilerin yeniden doğru yolu bulmaları için büyük bir fırsattır. Bu nedenle, insanın ruhunun ve kalbinin her zaman temiz tutulması ve kötü etkilerden korunması önemlidir. Şu hakikati unutmamak gerekir: Her insan temizdir, Allah’ın ruhundan üflediği bir can taşır ve Allah katında kıymetlidir. Kötü olan, yanlış olan insanın aslı değil yapıp ettikleridir. Tevbe ile tertemiz hale gelir.

Şeytandan Korunmak İçin Yapılması Gerekenler…

  • Allah’a sığınmak: Her türlü kötülükten korunmak için Allah’a sığınmak ve O’na duâ etmek.
  • İbadetleri düzenli yapmak: Namaz, oruç, zikir ve diğer ibadetlerle Allah’a yakın olmak.
  • Kuran ve Sünneti takip etmek: İslam’ın öğretilerine sıkı sıkıya bağlı kalmak.
  • Tevbe etmek: Yapılan günahları itiraf etmek ve pişmanlık duyarak Allah’a tövbe etmek.
  • İyi arkadaşlar edinmek: İyi insanlarla zaman geçirmek ve kötü alışkanlıklardan kaçınmak.

Sonuç olarak, şeytanın yolundan giden insanları tanımak, davranışlarını gözlemlemek ve onların niyetlerini anlamakla mümkündür. Ancak, her zaman insanları yargılamaktan kaçınmak, onların içsel durumlarını Allah’a bırakmak önemlidir.

Yazımızı Allah Resulünün şu duâsıyla noktalıyoruz:

“Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah’a sığınırız.”

 

Nursi ÜNALAN

nursiunalan@hotmail.com

 



Bu yazı 12402 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI