Bugun...


Nursi ÜNALAN

facebook-paylas
YAPAY ZEKÂ: Nimet mi, felâket mi?
Tarih: 29-04-2025 19:20:00 Güncelleme: 29-04-2025 19:20:00


Bismillâhirrahmanirrahim.

Allah’a hamd, Rasulü Muhammed Mustafa (s)’ya salat ve selâm olsun. Bizleri sayısız nimetler içinde yaşatan Rabbime sonsuz şükürler olsun.

Bursa İmam-Hatip Lisesinde okurken uzun süre etkisinde kaldığım bir film izlemiştim sinemada. Süperman. 1976 yılında çekilen bu filmi izlediğimde hayretler içinde kalmıştım. Ortaokul 1. Sınıf öğrencisiydim. Çocuk yaşta olmam hasebiyle çok hoşuma gitmişti. Adam uçuyordu. Devasa gökdelenlerin üzerinden kuş gibi geçiyor, istediği an uzak mesafelere gidip darda olan insanların imdadına yetişiyordu. Elbette o çocukluk aklımla bile bunun bir film olduğunu, bir insanın araçsız bir şekilde uçamayacağını biliyordum ama hayallere de sınır yoktu ya…

Gel zaman, git zaman teknoloji her geçen gün ilerledi ve halâ her geçen gün daha da ileri seviyeler geliyor. Nisbeten teknolojik bir dünyada ve sanal bir alemde yaşıyoruz artık.

Yıllar önce bir furyadır almış başını gidiyordu. Herkesin elinde “tetris” denilen şimdiki cep telefonlarından biraz büyükçe bir cihaz vardı. Otobüste, yolda, evde insanlar kendini kaptırmış gidiyordu. Derken bilgisayarlar, laptoplar ve enva-i çeşit oyun konsolları her yeri kapladı. Cep telefonları ise işin tuzu-biberi oldu. Yediden yetmişe adeta “tuş” esiri olduk. O dönemde bir kitap yazmayı kafama koydum ve yazmaya başladım. En çok da çocuklar bu “tuş” esaretine tutuldukları için kitabın ismini bile koymuştum: “TUŞ ÇOCUKLARI”. Tabi kitabı yazarken teknoloji du uyordu ve ayak uydurmada zorluk çekiyordum. Bir de baktım “tuş”ların devri de bitti ve her şey “dokunmatik” oldu. Baktım güç yetiremeyeceğim, teknolojiye yetişemeyeceğim bıraktım. Kitap ta yazdığım kısmıyla duruyor. Kitaba yeni bir isim bulmam lazım galiba(!).

Son zamanlarda ilgi odağı haline gelen uygulamalardan biri de yapay zekâ uygulamaları. Akla-hayale gelmedik resimler, çizimler, seslendirmeler ve videolar neredeyse sıradan bir hal aldı. Eskiden zevkle, dikkatle izlediğimiz önemli olayları anlatan filmler vardı.  Şimdilerde çekilen film ve dizilerin çoğu sanal stüdyolarda ve dijital zekâ denilen programlarla yapılıyor ki “ruh ve duygu”dan yoksun yavan yapımlara dönüştü. Böyle olunca da eski tat-tuz da kalmadı.

Şimdi biz de benzer bir yol takip edelim ve yapay zekâya “yapay zekâ”yı soralım.

Bazı ekleme, çıkarma ve düzeltmelerle işte yapay zekâ:

Yapay Zekâ Nedir?

Yapay zekâ (YZ), bilgisayarların ve yazılımların, insan benzeri zekâya sahip olmasını sağlamak için geliştirilen bir teknoloji alanıdır. Yapay zekâ, bilgisayarların insan gibi düşünmesini, öğrenmesini, problem çözmesini, dil anlamasını ve çeşitli görevleri yerine getirmesini sağlar.

Yapay zekâ, insan benzeri zekâ ve düşünme yeteneklerine sahip sistemlerin oluşturulmasını amaçlayan bir bilim dalıdır. Bilgisayarların insan gibi düşünmesini, problem çözmesini, öğrenmesini ve çevresini algılayarak doğru kararlar almasını sağlayan yazılımlar ve algoritmalardır. Yani, yapay zekâ aslında makinelerin zekâya sahip olması için geliştirilmiş bir araçtır.

Günümüzde yapay zekâ, görüntü tanıma, doğal dil işleme, robotik ve otonom sistemler gibi birçok farklı alanda kullanılıyor. Ancak bu kullanım alanları çok daha geniş ve derin. Yapay zekâ, sadece teknoloji dünyasında değil, sağlık, eğitim, finans, otomotiv ve hatta sanat gibi pek çok sektörde devrim niteliğinde işler görüyor.

Yapay Zekâ ve Günlük Hayatımız

Yapay zekâyı günlük hayatımızda farkında olmadan sıkça kullanıyoruz. Telefonlarımızda kullandığımız sanal asistanlar (Siri, Google Asistan, Alexa gibi), akıllı ev sistemleri, öneri algoritmaları (Netflix’te izlediğimiz diziler, YouTube’daki video önerileri) ve hatta sağlık takip uygulamaları, yapay zekânın pratikte nasıl işlediğinin örneklerinden sadece birkaçı. Bununla birlikte, sosyal medyada karşılaştığımız içeriklerin kişiselleştirilmesi ve reklamların hedeflenmesi de yapay zekânın gücünü hissettiren unsurlar arasında yer alıyor.

Etik ve Güvenlik Sorunları

Ancak, yapay zekânın bu kadar hızlı gelişmesi, bazı etik ve güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. Özellikle iş gücünde meydana getireceği değişim, bazı mesleklerin yok olmasına yol açabilir. Robotların insanlarla birlikte çalışması, yeni bir iş gücü dinamiği oluştururken, aynı zamanda işsizlik oranlarını da etkileyebilir.

Bir diğer endişe ise, yapay zekânın kötü amaçlarla kullanılması. Olası bir yapay zekânın kontrolsüz kullanımı, bireylerin gizliliğini tehlikeye atabilir veya güvenlik sistemlerine zarar verebilir. Özellikle siber saldırılar ve otonom silahlar gibi konular, gelecekte daha büyük bir sorun haline gelebilir.

Yapay Zekâ Geleceği Nasıl Şekillendiriyor?

Yapay zekânın gelecekteki rolü, sadece teknolojiyi kullananlar için değil, tüm insanlık için kritik önem taşıyor. Önümüzdeki yıllarda, yapay zekânın toplumları daha verimli hale getirme, yaşam kalitesini artırma ve yeni iş fırsatları üretme potansiyeli var. Ancak, bu sürecin dengeli bir şekilde yönetilmesi gerekir. Yapay zekânın etik kullanımı ve insan haklarına saygılı bir şekilde uygulanması, geleceğin en önemli sorularından biri olacaktır.

Sonuç olarak, yapay zekâ sadece bir teknolojik yenilik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümün parçasıdır. Bu dönüşümün içinde yer almak, onun doğru kullanımını sağlamak ve toplumsal faydayı gözetmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Yapay Zekanın Faydaları:

  1. Verimlilik ve Zaman Tasarrufu: Yapay zekâ, tekrarlayan ve zaman alıcı işleri otomatikleştirerek insanlara daha özgün ve değerli işlere odaklanma imkânı sunar.
  2. Hızlı Veri Analizi: Büyük veri setlerini hızla analiz edebilir, bu da daha doğru kararlar alınmasını sağlar.
  3. Hataları Azaltma: İnsan hatasını minimize eder. Özellikle hassas işlerde, makineler daha güvenilir sonuçlar elde edebilir.
  4. Sağlık Alanında İyileşmeler: Yapay zekâ, hastalıkların erken teşhisinde, tedavi planlamasında ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynar.
  5. Eğitimde Destek: Öğrenme süreçlerini kişiselleştirir ve öğrencilere daha etkili eğitim materyalleri sunar.
  6. Yeni İş Alanları Meydana Getirme: Yapay zekâ, yeni teknoloji ve sektörlerin doğmasına neden olarak ekonomik büyüme ve istihdam ortamları oluşturabilir.
  7. İleri Düzey Otomasyon: Fabrika üretimi, lojistik ve tarım gibi sektörlerde insan gücünü tamamlayan ve verimliliği artıran otomasyon çözümleri sağlar.

Yapay Zekânın Zararları:

  1. İşsizlik Riski: Otomasyon, özellikle düşük ve orta gelirli işlerde büyük iş kayıplarına yol açabilir. İnsanların iş gücü piyasasında yerini makineler alabilir.
  2. Veri Güvenliği ve Gizliliği: Yapay zekânın kullanımı, kişisel verilerin toplanmasını ve kötüye kullanımını artırabilir. Bu da gizlilik endişelerine yol açar.
  3. Aşırı Bağımlılık: İnsanlar yapay zekâya aşırı derecede güvenmeye başlayabilir, bu da karar alma süreçlerinde bağımsız düşünmenin azalmasına neden olabilir.
  4. Eşitsizlik Artışı: Yapay zekâ teknolojilerinin yalnızca bazı büyük şirketler ve gelişmiş ülkeler tarafından erişilebilir olması, küresel eşitsizliği artırabilir.
  5. Manipülasyon ve Yanıltıcı Kullanım: Yapay zekâ, propaganda, sahte haberler ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasında kötüye kullanılabilir.
  6. Kontrol Zorlukları: Yapay zekânın bağımsız kararlar alabilme kapasitesi, insan kontrolünü zorlaştırabilir ve istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  7. Etik Sorunlar: Yapay zekânın insan benzeri kararlar vermesi, ahlâki sorunları gündeme getirebilir, örneğin, robotların savaşta kullanımı gibi.

Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte, bu faydaların ve zararların dengelenmesi için etik ve yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Sonuç olarak her nimetin bir külfeti vardır. Yararlarının yanı sıra şüphesiz iyi ve hayırlı yerlerde kullanılırsa insanlık için iyi olur. Şunu da ifade edelim. Karşımızda görmediğimiz “cin” gibi bir muhatabımız var. Ona ne tam güvenebiliriz, ne de yok sayabiliriz.

Özetle:

Yapay zekâ, ne tamamen iyi ne de tamamen kötü bir araçtır. Onun nasıl geliştirileceği, uygulanacağı ve yönetileceği büyük önem taşır. Bu teknolojiyi doğru şekilde yönlendirirsek faydalı olabilir; ancak, denetimsiz veya kötü amaçlarla kullanıldığında zarar verebilir. Bu dengeyi sağlamak, etik ve sorumlu bir şekilde kullanmak, toplumsal refah için kritik bir adımdır.

Nursi ÜNALAN

nursiunalan@hotmail.com

 

 

 



Bu yazı 6164 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI