Bugun...


Dr. Mehmet SÜRMELİ

facebook-paylas
VUSLATTA VELİNİN VE YOL GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ
Tarih: 05-02-2025 20:05:00 Güncelleme: 05-02-2025 20:05:00


  Dr. Mehmet SÜRMELİ

Allah Teâlâ’ya selim bir şekilde vuslatın iki anahtarı vardır. Birisi, içerisinde hiçbir şirk alametinin olmadığı kâmil iman; diğeri de ihsan makamında icra edilen salih amellerdir. Rabbimiz bu konuyu şöyle ifade etmiştir: “Her kim ki rabbine likayı/vuslatı umuyorsa (gerçekten ahiretin varlığına inanıyorsa), salih ameller işlesin ve rabbine (iman ve) ibadette hiçbir varlığı şirk koşmasın.” İmandaki zaaflar ve amellerdeki kusurlar Allah yolunda terakkiyi mutlak anlamda engelleyen arızalardır. Allah (c.c.) ile insan arasındaki engellerdir.

Allah’a (c.c.) karşı derin bir muhabbet veya vuslat/lika arzusu varsa, bu muhabbet ve arzu sözde kalmamalıdır. Neticelerinin gözlemlenebildiği eylem ve amellere dönüşmelidir. Aksi halde insanlar bu sözlerin arkasına sığınarak yaşamadıklarını yaşamış, yapmadıklarını yapmışve söylemediklerini söylemiş gibi bir tavra bürünebilirler.

Günümüzde de birçok insan, Allah’ı (c.c.) sevdiklerinden; O’na âşık olduklarından dem vururlar. Hâlbuki Rabbimiz kendisine olan sevginin sahihliğini veya sahteliğini bir ölçüye vurmuştur. Bu ölçü ayette şöyle formüle edilmiştir: “De ki (ey Peygamber): "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin; zira Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır." Allah’ı sevmenin gerçek göstergesi hayatın tüm alanlarında; itikadi, ahlaki, ibadi, siyasi, iktisadi, ictimai, hukuki, eğitim ve öğretimde Hz. Muhammed (s.)’i örnek almaktan geçer. Özellikle hayatın genişlik boyutunda sünnet dünya görüşü olarak kabul edilip hayat tarzı haline getirilmedikçe Allah’a aşktan ve muhabbetten bahsetmek inandırıcı değildir. Allah’ı (c.c.) ve Resulünü sevdiğini iddia edenlerin, kendilerini Kur’an-ı Kerim’in ve Sünnetin boy aynalarında gözden geçirmeleri gerekir. Kur’an ve sünnetle örtüşmeyen hayat tarzının sahiplerinin sevgi iddiaları boşunadır. Bu hayatın içerisinde iman da vardır, sevgi de; ahlak da vardır, kıyam da; ibadet de vardır, siyaset de; fert de vardır devlette; hukuk da vardır, cihat da; muamelat da vardır, eğitim öğretim de; teheccüd de vardır, iktisadi çözüm de… Kur’an-ı Kerim’in bizzat kendisi de “Ayetlerin hayatına anlam vermediği kimselerin hiçbirşey olmadıklarına; kimlik iddialarının boşuna olduğuna” dikkat çekmiştir.

İnsan, gerçekten vuslat niyeti taşıyorsa itikadı ve ameli tezkiyeden geçmesi şarttır. İtikadî tezkiyeden geçmeyen veya zihinsel kirlilikle malul olanların terakki iddiaları boşunadır. İstidracla imtihan edilmektedirler. Ellerinde zuhur eden hiçbir şeyin kıymeti harbiyesi yoktur. Tevhid de yakine ulaşmayan hiçbir şahsa Allah Teâlâ, velayetini lutfetmemiştir. Çünkü zalimleri, fasıkları, münafıkları ve kâfirlerin kızıl ve kara hiçbir türünü veli edinmemeyi emreden Yüce Allah’ın, insaniyet mertebesinden bile düşmüş zevatı veli edinmesi sünnetullaha aykırıdır. Bu açıdan vuslat, tevhidle; kalbin vezihnin vahiy eksenli tezkiyesi ile başlar. Evvela zihnini, sonra da kalbin tezkiyesi vuslatın olmazsa olmaz şartıdır. İşe zihin tezkiyesi ile başlayıp kafayı bütün putlardan temizlemek azim sahibi peygamberlerin sünnetini ihya etmektir.

Meseleyi daha anlaşılır hale getirmek için vuslat kavramını biraz açmakta fayda görüyoruz. Erişme, ulaşma, varma, buluşma anlamlarına gelen vuslatın terim anlamı şudur: Tasavvuf yoluna giren Müslümanların bir tasavvuf âliminin; mürşidi kâmilin, yol güvenliğini bilen velinin denetiminde Kur’an-ı Kerim ve Sünnetle eğitilip Hz. Peygamberin (s.) ahlakıyla ahlaklandıktan sonra söz ve davranışlarında kendilerini her an Allah Teâlâ’yı görüyormuş gibi hissetmeleri; her an Allah’la olma duyugu ve bilinci, bu samimi duygu, bilinç ve amellerin neticesinde Yüce Allah’a imanla kavuşma ve huzura “kul” olarak kabul edilme.

Bu münasebetle şair, vuslatla ilgili şu güzel dizeleri söylemiş.

Vuslat gibi nimet m’olur,

Ya Rab! Nice şükredelim.

Hizmet gibi devlet m’olur,

Ya Rab! Nice şükredelim (Hüdayi)

 Vuslatın gerçekleşmesi ve bu yoldaki tehlikelerden emin olunabilmesi için riayet edilmesi gereken usul/metod vardır. Usule riayet edilmeden vuslat gerçekleşmez. Bu gerçeği bilen selef âlimlerimiz şöyle demişlerdir: “Usulsüzlük, vusulsüzlük doğurur” veya “vusulsüzlüğümüz, usulsüzlüğümüzdendir.” Hedefe ulaşamamanın nedeni; maksada ulaşmak için gerekli yöntemin/metodun uyulmamasındandır. Usul, sadece tasavvufta değil, diğer İslâmî ilimlerde de öncelikle bilinmesi gereken ilimdir. Hadisten evvel hadis usulünü; fıkıhtan evvel fıkıh usulünü, tefsirden evvel tefsir usulünü ve kelam ilmi öğrenmeden usulünü bilmek şarttır. “Zîra usul bilmeyenin ilmine itibar edilmez.” Bu yargı bütün ilimler için geçerlidir. Hele de konu, Allah’a (c.c.) vuslat olursa mesele daha da ciddidir. Çünkü yol uzun ve tehlikedir. Tehlikesi, metotsuzluk ve yolda şeytanın veya şeytani düşüncelerin etkisiyle meydana gelecek olan maddi ve manevi arızalardır. Metotsuz ve yol güvenliğini bilen refik olmadan vuslata kalkışılırsa, Allah’ı bulayım derken Allah’tan olma da vardır işin sonunda. En büyük tehlike de budur.

Tanımından da anlaşılacağı üzere vuslat; iradeli, tezkiyeli, tevhidi, rehberli, salih amelli ve ahlaklı bir yolculuktur. Zorla vuslat olmayacağı âşikardır. Tevhidi olması ise, vuslat yoluna koyulan kişinin (salikin) düşüncesinde ve amellerinde Allah’tan (c.c.) başka bir varlığı gaye edinmemesidir. Ayette buyurulduğu gibi; “Namazı da diğer ibadetleri de, hayatı da, ölümü de âlemlerin Rabbi Allah için” olmalıdır. Kısacası salik, kendini Allah Teâlâ’ya adamalıdır. Adanmışlık halinin şirksiz tahakkuku için akaid bilmeyi zorunlu gören bazı ulema, akaid ilmini okumayan ve bilmeyenleri bu yola almamışlardır. Âlimlerimiz, marifeti olmayanın vuslatı olmayacağına inanmışlardır. Çünkü akaid bilmemekten kaynaklanan cehaletle bu yola koyulan bazı insanlar, Allah’ın sıfatları ile bağlı oldukları şeyhlerin sıfatlarını birbirine karıştırmışlardır. İlahi nitelikleri bu zevata vermek gibi bir yanlışa düşmüşlerdir. Salih amelli ve ahlaklı olması ise; “Ölene kadar sadece Rabbine ibadet et” emrince, şer’i tekliflerin hiç kimseden kalkmadığının şuurunda olmaktır. Herhangi bir şahıstan şer’i tekliflerin kalktığına inanmak küfürdür. Batıl bir inanıştır. Hiçbir peygamberden bile teklif kalkmamışken insanlardan tekliflerin kalkması imkânsızdır.

Bu saymış olduğumuz özellikleri taşıyan vuslatın gerçekleşmesi için çıkılan manevi yolculuğa “seyru sulûk” denilir. Kelimelerin sözlük anlamlarından anlaşılacağı üzere, Allah’a dosdoğru gidebilmek; O’nu tanımak, rızasını kazanmak, hayatımızın her anını Allah Teâlâ ile anlamlandırmak için hareketliliği, eylemselliği, etkinliği, varlığının bilincinde olarak gayreti ve çalışmayı ifade eden seyru sulûk من/min’den إلى/ila’ya yapılan yolculuktur.

Alt ego/nefs-i emmare,

Nefs-i levvame,

Tiranlar,

Tağutlar,

Heva,

Şeytan ve şeytana ibadet,

Dünyaya taparcasına bağlılık, من’den,       إلى (Allah)’a seyirdir.

Tüketim tutkusu,

Atalar kültüne iman,

Zalim siyaset,

Kötü çevre,

Kâfir, zalim ve fasık velayeti

Bu yolculuğun Kur’an ve Sünnete uyması ve manevi yolculuğa çıkan Müslümanın hayatın her alanında usve olarak Hz. Peygamberi örnek alması gerekir. Kur’an ve sünnette aykırı düşen ve Resulullahı örnek kabul etmeyen hiçbir  “yol” ve “yolcu” meşru değildir. Yolun meşruiyyetinin kriteri vahiy olması münasebetiyle, Kur’an ve sünnetten dayanağı olmayan hiçbir seyru sulûk/vuslat yolculuğunun İslâm nazarında geçerliliği yoktur.

Vuslatın başlamasını ve neticeye ulaşmasını daha iyi kavratabilmek için şöyle bir şema çizebiliriz:

 

Mü’min (mürşidin/velinin rehberliğinde) Seyr İlallah Allah (c.c.)

 

 

Ümmet                                   Seyr anillah           Allah (c.c.)

                Şemadan anlaşılacağı üzere salik, Allah’a vasıl olmak için yola koyulduğunda kendisine rehberlik eden (daha önceden gidip geldiği için yol güvenliğini bilen) bir velinin refakatinde yola çıkmaktadır. Yol güvenliğini bilen veliden amaç; kendisi vuslata ermiş, bu yolları katetmiş ve her an katetmekte olan icazet ve istikamet sahibi mürşiddir. Velinin refakati geçicidir; daimi değildir. Amaç gerçekleşti mi refakat biter. Allah’ın esma ve sıfatlarından gerekli payı almak suretiyle, vahiy ahlakının salikde içselleşerek hayatının her alanında Resulullahı örnek edinmek; ibadetleri ihsan bilinciyle yapıp şahid insan ve ümmet olduğunun şuuruna vararak evrenin gidişatı istikametten saptığında müdahele edebilecek azmi ve cihadı ortaya fıkıhlı ve ilkeli şekilde tahakkuk ettirme cesaret ve güvenini ortaya koyup da bu konudaki yeterliliğine kâmil mürşit şehadet edip icazetini verdi mi vuslat tamamlanmıştır. Vuslat; Kur’an’ın rengine boyanıp Hz. Muhammed (s.) gibi olmaya çalışmaktır. Vuslat; Peygamber efendimizin cihad ahlakını kuşanmaktır. Vuslat; beşeri korkuları yenmektir. Her anı, Allah Teâlâ’nın gördüğü, duyduğu, bildiği ve denetlediği bilinciyle yaşamaktır. Bu bilinçten dolayı vakti zayi etmeden, saniyelerin bile üzerine titreyerek yaşayabilmektir. Zamana ve mekâna müdahale ederek özne olabilmek; gündemi kâfirlerle değil mü’minlerle belirlemektir. Bütün bunlardan dolayı tasavvuf uleması “er-Refik kable’t-Tarik / yola çıkmadan evvel arkadaşı, dostu, klavuzu, rehberi bulmak gerekir.” demişlerdir.

Önemine binaen refik/yol güvenliğini bilen veli ve velayet kavramı üzerinde durmakta fayda mülahaza ediyoruz.

Kur’an-ı Kerim’de velayetle ilgili 200’den fazla ayet vardır. Kur’an’ın ana kavramlarından olan velayet, aynı zamanda anahtar bir kavramdır. Velayetin anlam alanına giren veya onunla zıt düşen onlarca kavramı tespit etmek mümkündür. Hz. Peygamber’den de konuyla ilgili birçok hadis sadır olmuştur. Şunu hemen tespit etmekte yarar görüyoruz. Kur’an’daki velayetle ilgili ayetlerin tamamına yakını siyasal velayetle ilgilidir. Ayetlerin özeti; “Mutlak anlamda veli Allah (c.c.)’tır. Mü’minler Allah’ı (c.c.), Rasulünü ve birbirlerini veli edinirler. Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Şuayb, Hz. Lut, Hz. Yusuf, Hz. Musa ve Hz. İsa nasıl ki kavimleri ve en yakınları dâhil müşrikleri veli edinmemişse, mü’minler de en yakınları bile olsa kâfirleri veli edinmemelidir.” Allahu Teâlâ’nın kitabını tahrif eden başta Yahudiler ve Hristiyanlar olmak üzere hiçbir batıl din mensubundan veli edinmek caiz değildir. Bunların dışında diğer kâfirler, münafıklar, zalimler ve fasıklardan da Müslümana veli olmayacağı gibi, velayetin bir göstergesi olarak onlara devlet yönetimi devredilmez; iktidarlarına yardım edilmez. Kur’an’daki velayetle ilgili ayetlerin özeti bu konular olduğu gibi, Hz. Peygamberin tevhid mücadelesinin özünü de velayeti devralma veya küfre ait olan velayeti Müslümanlara devretme cehdi oluşturur. Sadece Yunus Suresinin; “Allah’ın veli kulları için korku yoktur ve onlar kesinlikle hüzünlenmeyecekler. Onlar ki (kâmil anlamda) iman ettiler ve takvalı oldular” ayeti tasavvufi anlamdaki velayete dayanak teşkil etmektedir. Böyle iddia edilse de bu iddia eksiktir. Şöyle ki gerçek anlamdaki bir veli, peygamber (s.)’in siyasal velayetine naiblik gayreti içinde olduğu gibi hiçbir kâfiri veli edinmez ve onlara hâkimiyet yolunu açmaz. Eğer böyle bir şey yaparsa Allah’ın velisi olamaz; şeytanın velisi olur. Şeytana velayet veren bu kimseler, Yahudileri, Hristiyanları, münafıkları, masonları, sağcıları, solcuları ve zalimleri veli edindikleri gibi, etraflarındaki ilim ve marifetten yoksun kimseleri İslâm’a karşı en amansız düşmanlık yapan kimselere ucuz oy deposu olarak kullanmaktan çekinmezler. Bu açıdan ayet-i kerime, velayetin iki şartı üzerinde durmuştur. Bunlar iman ve takvadır. İman ve takva sahibi mü’minler, hiçbir zaman ve durumda İslâm’a düşmanlık edenlerle velayet bağı kurmazlar.

Veli ile ilgili şu hususların özellikle bilinmesi gerekir. Velayet makamındaki kimseler sevilse de sayılsa da bu sevgi ve saygının bir ölçü içerisinde ve insaniyet bağlamında olması esastır. Eğer veliye duyulan sevgi, Resule duyulan sevgi gibi veya ulûhiyet derecesinde olursa bu küfürdür. Bu nedenle kabul edilmeli ki;

a.   Mürşid/Veli, makamı ne olursa olsun hiçbir zaman ve asla nübüvvet makamına ulaşamaz.

b.   Velayet makamı ile risalet makamı arasında sıddıkiyet makamı vardır.

c.   Mürşidin aracılık vasfı geçicidir. Vuslat hâsıl oldumu, mürşid aradan çekilir ve vuslata eren mü’min için yeni bir dönem başlar.

    Bu yeni dönemde vuslata eren mü’min, Allah Teâlâ’ya olan iştiyakı, ibadet aşkı, istikamet üzere hayatı ve ihsan bilinci sayesinde Allah’ın (c.c.) dostluğunu elde etmiş olur. “Sevdiklerini Allah için sever, buğzettiklerine de Allah için buğzeder ve velayete hak kazanır.” Kutsi hadiste buyurulduğu gibi “Böyle bir veliyi küçük düşürene, Allahu Teâlâ savaş açar.” Onun bu dereceye gelmesi şöyle izah edilmiştir: “Kulum bana farzları yerine getirmekle yakınlaştığı gibi hiçbir şeyle yakınlaşamaz. Fakat o nafilelerle de bu yakınlığını devam ettirir ve ben onu bunlardan dolayı severim. Benden bir şey isterse veririm, dua ederse duasına icabet ederim.” Bu kutsi hadiste, velilerden şer’i tekliflerin kalkmadığına vurgu yapılmış ve daha da ötesi farzlardan ayrı olarak nafileler teşvik edilmiştir. Bu kimseleri, Yüce Allah’a sevdiren de bu özellikleridir. “Allah (c.c.) bir kulunu sevdi mi Cebrail’e o kulunu sevdiğini söyler. Bu kişiyi Cebrail de sever, bütün gök ehli de O’nun delaletiyle sever. Daha sonra da yeryüzü sakinleri için kabul konulur ve onlar da severler.” Allah (c.c.), bir kimseye buğzederse de aynı durum meydana gelir. Allah’ın dostluğunu kazanan bu kutlu insanlara, “Peygamberler ve şehitler bile gıpta ederler. Bu insanlar aralarında bir yakınlık ve çıkar ilişkisi olmadığı halde birbirlerini Allah rızası için severler. Yüzleri (ay gibi) nurlu bu kimseler, insanlar ahirette korktuklarında bütün korkularından emin olurlar.”

     Veli, Allahu Teâlâ’nın “el-Veli” isminden en çok nasibini alan kimsedir. Bu ismin anlam alanında; koruma, gözetme, otorite, kayyumluk, mirasçı olma, sevgi, muhabbet, saygı, terbiye etme ve işleri üstlenip siyaset etme gibi manalar vardır. Bu manalar velinin hayatında somutlaşır. Allah için mü’minlerin derdiyle dertlenmek ve çözümler bulmak biçiminde tecelli eder. Hz. Ömer (r.) Hz. Muaz’ı (r.), Mescid-i Nebi’de ağlar vaziyette bulmuş ve nedenini sorduğunda O, şu hadisi rivayet etmiştir: “Riyanın en basiti bile şirktir. Kim Allah’ın bir velisine düşmanlık gösterirse Allah’a savaş açmış olur. Allah Teâlâ, ebrarı, takvalı kimseleri ve yaptıklarını alenileştirmeyip kendilerini gizleyenleri (ahfiya) sever. Bu insanlar öyle şahıslardır ki kaybolduklarında aranmazlar, hazır olduklarında çağrılmazlar. Hidayet kandili mesabesindeki kalplerinin durumu ise hiç bilinmez. Bu (değerli) kişiler, her zor meselenin içerisinden çıkarlar.” Zor meselelerin içerisinden marifet nuruyla çıkarlar ve olayları hayırlı neticelere bağlarlar. Yani velayet, çözüm makamıdır. Çağa tanıklık eden veli, Müslümanların zaman içerisinde neye ihtiyaçları varsa onu gerçekleştirme gayretine girer. Eğer çağ içerisinde itikadi bir kaos var ve ideolojiler dinleşme sürecine girmişse veli, ümmeti küfrün/ideolojilerin karanlığından islâm’ın aydınlığına çıkarma mücadelesi verir. Ümmetin hangi sosyal, hukuki, siyasi, eğitim ve iktisadi problemi varsa, veli bütün bunlara velayet eder. İçinde yaşadığı coğrafyanın siyasal referansları velinin en birincil gözetleme ve uğraşı alanıdır. İslâmi olmayana müdahale, islâmi alanı geliştirmek velayetin aslındandır. Bütün bu sayılan alanlardaki Kur’an ve Sünnete uygun duruş, istikamettir. İstikamet, velayetin rüknüdür. Bazı kimseler kerameti önceleyip istikametin üzerinde durmamışlardır. İlk dönem dediğimiz sahabe, tabiin ve etbau’t-tabiin zamanına baktığımızda, keramete hiç iltifat edilmemiştir. Ulema bunu şöyle açıklamıştır: Bir kimsede veya toplumda tevhidin nuru yakine ulaşırsa; marifetullahta ziyadelik olursa keramete iltifat edilmez. Asıl olan istikamettir. Tevhidin nuru sönük ve taklidi konumda ise; kişi ve kişilerin marifetullahı çok zayıf ise keramete çok iltifat olur. Marifet ehli insanlar bilir ki kerametin varlığı veya çokluğu velinin üstünlük derecesi değildir.



Bu yazı 605 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 28 22 1 5 69 29 71 +40
2 Fenerbahçe 27 20 2 5 67 25 65 +42
3 Samsunspor 28 15 7 6 44 32 51 +12
4 Beşiktaş 27 13 6 8 41 27 47 +14
5 Eyüpspor 28 12 8 8 41 32 44 +9
6 Başakşehir FK 27 11 10 6 44 38 39 +6
7 Göztepe 27 10 9 8 45 35 38 +10
8 Gaziantep FK 27 11 11 5 36 36 38 0
9 Kasımpaşa 28 9 8 11 49 52 38 -3
10 Trabzonspor 27 9 9 9 44 32 36 +12
11 Antalyaspor 28 10 12 6 32 52 36 -20
12 Konyaspor 28 9 12 7 34 40 34 -6
13 Çaykur Rizespor 27 10 14 3 34 46 33 -12
14 Alanyaspor 28 8 13 7 32 42 31 -10
15 Sivasspor 28 8 14 6 38 46 30 -8
16 Bodrum FK 28 8 14 6 22 33 30 -11
17 Kayserispor 27 7 11 9 32 46 30 -14
18 Hatayspor 27 4 16 7 29 51 19 -22
19 Adana Demirspor 27 2 21 4 26 65 2 -39
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 31 18 5 8 47 25 62 +22
2 Fatih Karagümrük 31 16 7 8 50 30 56 +20
3 Erzurumspor FK 31 16 9 6 45 26 54 +19
4 Gençlerbirliği 31 14 8 9 40 32 51 +8
5 Bandırmaspor 31 14 8 9 41 38 51 +3
6 İstanbulspor 31 15 12 4 49 30 49 +19
7 Çorum FK 31 12 9 10 40 33 46 +7
8 Amed SK 31 11 7 13 35 28 46 +7
9 Boluspor 31 12 10 9 37 30 45 +7
10 Ümraniyespor 31 12 10 9 42 36 45 +6
11 Esenler Erokspor 31 11 9 11 44 38 44 +6
12 Iğdır FK 31 12 11 8 35 30 44 +5
13 Keçiörengücü 31 11 11 9 49 42 42 +7
14 Pendikspor 31 11 12 8 38 40 41 -2
15 Sakaryaspor 31 9 10 12 41 45 39 -4
16 MKE Ankaragücü 31 11 15 5 39 37 38 +2
17 Manisa FK 31 11 16 4 38 42 37 -4
18 Şanlıurfaspor 31 9 15 7 37 42 34 -5
19 Adanaspor 31 6 16 9 26 50 27 -24
20 Yeni Malatyaspor 31 0 31 0 11 110 21 -99
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 28 20 2 6 69 18 66 +51
2 Batman Petrolspor 28 21 5 2 51 20 65 +31
3 GMG Kastamonuspor 28 16 2 10 48 21 58 +27
4 Altınordu 28 15 3 10 52 25 55 +27
5 Adana 1954 Futbol Kulübü 28 15 7 6 49 25 51 +24
6 İskenderunspor A.Ş. 28 12 6 10 43 29 46 +14
7 Beykoz Anadolu 28 13 9 6 38 37 45 +1
8 1461 Trabzon FK 28 10 11 7 35 32 37 +3
9 Fethiyespor 28 9 9 10 30 28 37 +2
10 Kırklarelispor 28 9 10 9 35 33 36 +2
11 24Erzincanspor 28 8 10 10 38 43 34 -5
12 Isparta 32 Spor 28 6 10 12 25 31 30 -6
13 Sincan Belediye Ankaraspor 28 7 13 8 31 35 29 -4
14 İnegölspor 28 7 10 11 31 41 29 -10
15 Kepezspor FAŞ 28 6 15 7 28 41 25 -13
16 Karaköprü Belediyespor 28 4 16 8 27 45 20 -18
17 Altay 28 6 19 3 23 61 18 -38
18 Hes İlaç Afyonspor 28 0 27 1 6 94 5 -88
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 25 17 1 7 54 12 58 +42
2 Karşıyaka 26 16 4 6 50 23 54 +27
3 Belediye Kütahyaspor 25 14 5 6 45 26 48 +19
4 Düzcespor 25 13 5 7 33 22 46 +11
5 Muş Spor Kulübü 25 11 4 10 33 20 43 +13
6 Silifke Belediye Spor 25 11 7 7 42 28 40 +14
7 Anadolu Üniversitesi 25 10 8 7 33 28 37 +5
8 Artvin Hopaspor 25 8 8 9 17 24 33 -7
9 Kahramanmaraşspor 25 8 12 5 27 34 29 -7
10 Bulvarspor 25 7 11 7 29 44 28 -15
11 Tokat Bld Plevnespor 25 6 11 8 21 25 26 -4
12 Bornova 1877 25 5 10 10 31 42 25 -11
13 Kırşehir Futbol SK 25 6 13 6 23 44 24 -21
14 23 Elazığ Futbol Kulübü 25 5 12 8 15 25 23 -10
15 Kuşadasıspor 26 6 18 2 22 47 20 -25
16 Ergene Velimeşe 25 3 17 5 11 42 14 -31
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/04/2025 Adana Demirspor vs Kayserispor
 05/04/2025 Çaykur Rizespor vs Sivasspor
 05/04/2025 Başakşehir FK vs Konyaspor
 05/04/2025 Antalyaspor vs Samsunspor
 06/04/2025 Alanyaspor vs Bodrum FK
 06/04/2025 Hatayspor vs Eyüpspor
 06/04/2025 Fenerbahçe vs Trabzonspor
 07/04/2025 Göztepe vs Gaziantep FK
 07/04/2025 Kasımpaşa vs Beşiktaş
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 04/04/2025 İstanbulspor vs Yeni Malatyaspor
 04/04/2025 Amed SK vs Iğdır FK
 04/04/2025 Şanlıurfaspor vs Boluspor
 05/04/2025 Manisa FK vs Keçiörengücü
 05/04/2025 Sakaryaspor vs Adanaspor
 05/04/2025 Çorum FK vs Esenler Erokspor
 05/04/2025 Fatih Karagümrük vs Erzurumspor FK
 06/04/2025 Ümraniyespor vs Pendikspor
 06/04/2025 Bandırmaspor vs Kocaelispor
 06/04/2025 MKE Ankaragücü vs Gençlerbirliği
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2025 Fethiyespor vs 1461 Trabzon FK
 02/04/2025 Batman Petrolspor vs Karaköprü Belediyespor
 02/04/2025 Beykoz Anadolu vs Adana 01 Futbol Kulübü
 02/04/2025 GMG Kastamonuspor vs Altınordu
 02/04/2025 Isparta 32 Spor vs Kepezspor FAŞ
 02/04/2025 Kırklarelispor vs İnegölspor
 02/04/2025 Sincan Belediye Ankaraspor vs Sarıyer
 06/04/2025 Adana 01 Futbol Kulübü vs İskenderunspor A.Ş.
 06/04/2025 Batman Petrolspor vs İnegölspor
 06/04/2025 Sincan Belediye Ankaraspor - 24Erzincanspor Sincan Belediye Ankaraspor ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Sincan Belediye Ankaraspor yenilmez
 06/04/2025 Sincan Belediye Ankaraspor - 24Erzincanspor 24Erzincanspor ligdeki son 10 maçında hiç kazanamadı  Sincan Belediye Ankaraspor yenilmez
 06/04/2025 Batman Petrolspor - İnegölspor Batman Petrolspor ligde evindeki son 13 maçında hiç kaybetmedi  Batman Petrolspor yenilmez
 06/04/2025 GMG Kastamonuspor - Kırklarelispor GMG Kastamonuspor ligdeki son 15 maçında hiç kaybetmedi  GMG Kastamonuspor yenilmez
 06/04/2025 Fethiyespor - Kepezspor FAŞ Fethiyespor ligde evindeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Fethiyespor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 02/04/2025 Anadolu Üniversitesi vs Kırşehir Futbol SK
 02/04/2025 Düzcespor vs Bornova 1877
 02/04/2025 Ergene Velimeşe vs 23 Elazığ Futbol Kulübü
 02/04/2025 Kahramanmaraşspor vs Bursaspor
 02/04/2025 Muş Spor Kulübü vs Bulvarspor
 02/04/2025 Silifke Belediye Spor vs Belediye Kütahyaspor
 02/04/2025 Tokat Bld Plevnespor vs Artvin Hopaspor
 06/04/2025 Anadolu Üniversitesi vs Düzcespor
 06/04/2025 Muş Spor Kulübü - Tokat Bld Plevnespor Tokat Bld Plevnespor ligde deplasmandaki son 7 maçında hiç kazanamadı  Muş Spor Kulübü yenilmez
 06/04/2025 Bursaspor - 23 Elazığ Futbol Kulübü 23 Elazığ Futbol Kulübü ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Bursaspor yenilmez
 06/04/2025 Silifke Belediye Spor - Bornova 1877 Bornova 1877 ligdeki son 10 maçında hiç kazanamadı  Silifke Belediye Spor yenilmez
 06/04/2025 Muş Spor Kulübü - Tokat Bld Plevnespor Muş Spor Kulübü ligde evindeki son 12 maçında hiç kaybetmedi  Muş Spor Kulübü yenilmez
 06/04/2025 Bursaspor - 23 Elazığ Futbol Kulübü Bursaspor ligde evindeki son 13 maçında hiç kaybetmedi  Bursaspor yenilmez
 06/04/2025 Anadolu Üniversitesi - Düzcespor Anadolu Üniversitesi ligde evindeki son 9 maçında hiç kaybetmedi  Anadolu Üniversitesi yenilmez
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HAVA DURUMU
HABER ARA
YUKARI