Metin Cihan

Geçen gece bir vakit uyanıp buraya baktığımda yine gazze'de katliam haberleri vardı. niye elimizden bir şey gelmiyor diye düşündüm. mevcut protestolar caydırıcı değildi. herkesin rolünü oynadığı bir oyun gibiydi. hep tekrar eden, çocukların öldüğü bir oyun.

sonra hüdapar'lı bir milletvekilinin twitini gördüm. kocaeli'nden kalkan bir uçağın israil'in jet uçaklarına yakıt taşıdığını yazıyordu. israil'in bizden yakıt almaya ihtiyacı var mı ki diye düşündüm, biraz araştırdım. israil'in petrolde tamamen dışa bağımlı olduğunu gördüm.

Başta Azerbaycan ve Kazakistan olmak üzere petrol ihtiyacını dış ülkelerden karşılıyordu. peki sevkiyat nasıl oluyordu? gördüm ki Türkiye üzerinden ve aralıksız devam ediyor. Bakü Tiflis Ceyhan boru hattı sonunda, Türkiye bu sevkiyatı aksatırsa bp'ye ağır tazminat ödüyor.

limanlarımızdan israil'e günde ortalama 7 gemiyle sevkiyat yapıyorduk. dün 13 gemi daha göndermişiz. 12'si dolu ve 1 boş tanker. gazze'deki katliam başladığından bu yana lafta filistin'i desteklerken gerçekte 272 gemi ile israil'e lojistik sağladık.

https://twitter.com/metcihan/status/1724623562432995488/photo/1

Yine de bu sevkiyat durdurulamaz mı? diye düşündüm, limandan kalkan tankerleri marinetraffic'ten bulabilirdim. Fazlasını buldum. Bütün bu savaş ve katliam görüntülerinin ortasında ve siyasetçilerin atıp tutmaları arasında israil'e düzenli sevkiyat yapıldığını fark ettim.

Tankerler haricinde, demir çelik, inşaat malzemesi, gıda ve bildiğimiz bilmediğimiz birçok ürünün israil'e sevkiyatı yerli ve yabancı şirketler tarafından hayat çok normal akıyormuş gibi devam ediyordu. Gazze'ye bir şey göndermek isterseniz, o yasak. Devlet ilaç bile gönderemiyor.

listedeki firmalardan medkon, israil'e düzenli sevkiyat yapıyor. kendi web sitelerinden (https://medkonlines.com/schedules/MEDKON_EMX_services.pdf) sefer programını paylaşıyorum. bu ticareti normal karşılayabilirsiniz ama o zaman kimse vatandaşın içtiği bir fincan kahveye laf etmesin.

israil'e düzenli sevkiyat yapan gemilerden altay'ın sefer programı (bilgiler sizlerden geliyor).

Neden kimse bu sevkiyatı durdurmayı konuşmuyor diye düşündüm? aklıma dünyanın başka yerlerinden haberler geldi. Başka ülkelerde vatandaşlar limanlardan sevkiyatları durduruyordu. hükümetler siyasi ve ticari yaptırımlar uyguluyordu. biz ise anca boş laf.

Net olarak fark ettim ki, lafta Filistin'i ama gerçekte israil'i destekliyorduk. Ama Türkiye toplumu genel olarak Filistin yanlısıydı, di mi? o halde onların gazını alacak bir şey lazımdı. Etkisiz bir boykot ve kahvesini kolasını içen sıradan vatandaşı suçlu ilan etmek kolay yoldu.

İktidar yanlısı siyasetçiler ve gazete(ci)ler israil'e yapılan milyonluk sevkiyatları görmezden geliyor hatta perdeliyor: israil'i zerrre rahatsız etmediğinden, hatta öngörülebilir kapsamda memnun ettiğinden emin olduğum bir şekilde sıradan vatandaşın tüketimini hedefe koyuyordu.

Bu arada ben araştırmamı derinleştirdikçe yerli firmaların, hükümet yanlısı olsun ya da olmasın holdinglerin ve ak partili sermayedarların israil ile ticareti sürdürdüğünü görüyordum. Kahve içen insanları hedef gösterip, hatta saldırtıp, kendileri israil'e lojistik sağlıyordu.

Hiç konuşulmayan, yok sayılan, üzerine perde çekilen konunun asıl mevzu olduğunu anladım. daha çok araştırdım, daha çok paylaştım. #israilesevkiyatıdurdur böyle çıktı. bilmenizi istedim.

https://x.com/metcihan/status/1724651637237518841?s=20